İstanbul 14°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Varan 1: Kime var kime yok

  • Varan 2: Nal meyvesi

  • Spor telefonla desteklenmez

  • Keşke biz de yapabilsek

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Varan 1: Kime var kime yok

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 11, 2024

Yazı İçeriği

  • Varan 1: Kime var kime yok

  • Varan 2: Nal meyvesi

  • Spor telefonla desteklenmez

  • Keşke biz de yapabilsek

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Varan 2: Nal meyvesi

Artık hiç şüphem yok, kesin eminim Cumhurbaşkanı Erdoğan bizimle dalga geçiyor, kafa buluyor, eğleniyor.

Aksi mümkün değil.

Her konuşması, her açıklaması çok net bir “alay etme” operasyonu ve muhtemelen evde, yani Saraylarında oturup tepkilere bakıyor ve ailece kıs kıs gülüyorlar.

Mesela Paris’te İstanbul ve İstanbul’un olimpiyat adaylığı tanıtımı için birkaç günlüğüne bir yer kiralayan İBB Başkanı İmamoğlu ve yine voleybolcu kadınlarımızın maçlarına giden CHP’yi eleştiriyor, müsriflikle suçluyor.

CHP’li ekip Paris’te biraz uzun kalmış olabilir, ona bir şey diyemem de müsriflik suçlaması gerçekten komik oluyor.

Muhalefetin yönetimindeki  Belediyeye “SGK’ya ödemeye para yok ama Paris’e gitmeye para var” diyen bir Cumhurbaşkanı, ABD’ye bir Boeing 747, bir Airbus A 340, bir Airbus A 330, bir Airbus A 319 ile giden ve ayrıca sanki ABD New York’taki daimi temsilcimizin ya da Washington Büyükelçimizin zırhlı makam otomobilleri yokmuş gibi askerî kargo uçağı ile makam aracı filosu götürürken ve tüm yabancı ülke gezilerini benzer bir şatafatla yaparken kendisine “Para var ama emekliye, asgari ücretliye para yok” denilmesini ya göze alıyordur ya da dalga geçiyordur.

Daha önce burada yazdığım gibi senede birkaç gün kalınan Gökova’daki devasa yazlık saraya, hiç gidilmeyen Ahlat’taki kışlık saraya her yıl milyarlar harcayan ve kışlık saraydan bahsetmemize bile gerek olmayan bir debdebenin sahibi olimpiyat tanıtımı için 200 bin euro harcanmasını israf olarak tanımlıyorsa “SGK‘ya yok, ilaca yok ama size var” denmesinden ya çekinmiyordur ya da emin olun bizimle dalga geçiyordur.

Muhtemelen bin küsur odalı evde, altın varak duvarlara bakarak kıs kıs gülüyordur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece israf konusunda dalga geçiyor olsa iyi.

Bizimle her alanda kafa buluyor.

Paris Olimpiyatları, Türkiye’nin 100 küsur yıllık olimpiyat tarihindeki en başarısız olimpiyatlarından biri.

Türkiye, modern olimpiyatlar tarihinde hiç bu kadar başarısız olmadı.

Madalya sıralamasında 61.’yiz.

1996 Atlanta’yı 19, 2000 Sydney’i 26, 2004 Atina’yı 22, 2008 Pekin’i 42, 2012 Londra’yı 46, 2016 Rio’yu 41, 2020 Tokyo’yu 35. sırada tamamlamışız.

Paris’te ise tak bir altın madalya bile alamadan 61. sıradayız.

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp “Sporda yaptığımız yatırımların meyvesini topluyoruz” diyor kasıla kasıla.

Hal böyle iken, yakın ve hatta uzak tarihimizin en berbat olimpiyat sonuçlarını alırken, bu üzücü durumu meyve toplamak olarak adlandırıyorsa bizimle kesinlikle dalga geçiyor ve Saraylarında oturup kıs kıs gülüyorlardır.

Çünkü toplanılan şeyin meyve değil, nal olduğu çok açık.

Ya da daha korkunç bir ihtimal daha var.

O da Cumhurbaşkanı’na gerçek durum hakkında bilgi verilmiyor ve olimpiyatlarda çok başarılı olduğumuz söyleniyor olabilir.

Böyle bir durumda bizimle dalga geçiyor olmasını tercih ederim.

Spor telefonla desteklenmez

Olimpiyatları 61. sırada tamamlamamızı eleştirmek başka bir şeydir, burada Türkiye’yi temsil eden sporcularımızı kutlamak ise başka bir şeydir.

Tüm sporcularımıza, alanlarında gümüş, bronz madalya alan ve hatta ilk 10’a, ilk 20’ye giden tüm sporcularımıza teşekkür borçluyuz.

Kolay değildir dünyada herhangi bir dalda, herhangi bir alanda, herhangi bir meslek grubunda ilk 2, 3, 4 hatta ilk 10 arasında olmak.

Büyük bir özveri, azim, çalışma ve adanmışlık gerektirir.

Bu yüzden de orada ilk sıralarda yer alan, hatta barajı aşarak katılma başarısı gösteren tüm sporcularımıza minnettarız.

Benim eleştirim sisteme, sporda bir sistem kuramayanlara, 80 milyonluk ülkede başarılı sporcu çıkmasını, üç beş gencin ve onların ailelerinin özverilerine bırakanlara.

Takımları, sporları ve sporcuları bile kutuplaştıranlara.

Bir takımı kutlarken bile takım içinde ayrımcılık yapanlara.

Sporu ülkede ve eğitimde bir olmazsa olmaz haline getirmeyenlere, bir yaşam biçime dönüştürmeyenlere.

Paris’te pek çok farklı branşta federasyon yöneticileri, federasyon temsilcileri ile karşılaştık.

İktidarın federasyonlarda partizanlığını görünce bu başarının bile mucize olduğunu anlıyorsunuz aslında.

Biz bu duruma sebep olanlara kızıyoruz, bu iktidara rağmen mucizeyi gerçekleştirenlere değil.

Spora destek, başarı kazanan sporcuya telefon açmakla olmaz.

Bunu anlamayacak kafalarla hiç olmaz. 

Keşke biz de yapabilsek

Açılışına geldiğim Paris Olimpiyatları’nın kapanış töreni için de yine Paris’teyim.

Önceki gün atletizm finallerine, dün de Fransa-ABD arasındaki basketbol finaline gittim.

Bu akşam da kapanış seremonisi için inşallah bir kez daha Stade de France’da olacağım.

Siftahı 1998 Dünya Kupası ile yaptığım bu stada muhtemelen bu son gelişim olacak.

Paris, yine çok kalabalık değil, Paris’te yollar yine kapalı, Parisliler hâlâ şehre dönmemişler.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC), oyunları organize eden Paris’in eleştirilecek çok tarafı var ama bir yandan da haklarını teslim etmek gerekiyor.

Mesleğe spor yazarı olarak başlamış ve pek çok olimpiyatı yerinde izlemiş bir gazeteci olarak Paris 2024 kadar, olimpiyat oyunlarını kentle bütünleştirmiş bir başka şehir görmediğimi itiraf etmeliyim.

Olimpiyatı tüm kente, büyük başarı ile yaymışlar.

Müsabakaları biraz da şartları ve hatta sabırları zorlayarak kentin tüm tarihi öneme sahip ya da simgesel noktalarına yaymışlar, kent içinde pek çok portatif spor sahası ve tribünler inşa ederek Eyfel’in altını, Concorde Meydanı’nı, Invalides’i spor alanına çevirmişler.

Yeni bir bina yapmaya pek gerek duymamış, eski ama muhteşem Bercy Arena’yı, 30 yıllık Stade de France’ı kullanarak şahane bir iş çıkarmışlar.   

Olimpiyat duygusunu tüm kente yayıp, damarlarına işlemişler.

Benzer bir organizasyonu İstanbul’da hayal ettiğim zaman bizim de Paris’ten aşağı kalmayacağımızı düşünüyorum.

Keşke 2036’yı alabilsek.

Ama İstanbul Belediyesi’nin tanıtım toplantısında, Spor Bakanı’nın gelmediği bir ülkeye olimpiyat vereceklerini hiç ama hiç zannetmiyorum.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Sporu sevmeyenler sporda başarı beklemediği zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Al Yazmalım olmasaydı Erkenci Kuş olmazdı!" görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Cem Öget"Al Yazmalım olmasaydı Erkenci Kuş olmazdı!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:21 Bir günü nasıl geçiyor? 00:59 Baba olmak müzik için ilham veriyor mu? 02:19 Şu sıralar üstünde uğraştığı şeyler var mı? 02:48 İlk kez dinlendiğini anladığı an hangisiydi? 06:15 Küçükken evinde ne dinleniyordu? 13:24 Bir işi nasıl kabul ediyor? 20:48 Yabancı müzisyenlerle Türk müzik sektörünü konuşma fırsatı oldu mu? 22:22 Piyano çalmayı özlüyor mu? 24:11 Başka ülkelerde de dinleniyor olmak nasıl bir duygu? 29:01 Yakın zamanda yapmak istediği bir şey var mı? 30:16 Kendisine ne ilham verir? 32:22 Kapanış
Kasım 23, 2025
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025